Kırmızı Işıkta Geçsene!! Nolur!!

0

Saat: 13:34 | Yazar: Burak Doğan

Ülkemizde, trafik kuralları elbette var.. Birde bu kuralların uygulanış bölümü var. Daha doğrusu uygulamayanların yarattığı efsaneler bölümü var. Her gün ayrı kaza, her gün ayrı bir olay yollarda. Ama belkide bu, bizimde olaya çok ciddi yaklaşmadığımızdan oluyor. Sürücüler kadar, ne devlet ne de polislerimiz ciddi yaklaşıyor olaya.. İşte en ufak örnek.. Ama ülkemizden değil, Almanya'dan. 3 yaşından itibaren herkesin bildiği şeydir trafik lambalarının ne işe yaradığı. Ve cezasıda bellidir kırmızı ışıkta geçmenin : 52 YTL. Elime ulaşan bir mail, dünyada bu cezaların ne şekilde kesilip nasıl sıkı takip edildiğini gösteriyor. Buyrun okuyun..

(Not: Elime mail olarak ulaşmış bu yazının ingilizce klavye ile yazıldığını farkettim, ve düzende hiç yok ortalıkta, sadece paylaşmak istiyorum bunu sizlerle, bu seferlik idare edin. Yoksa, herşey düzgün Türkçemiz için..)


Almanya'da bir dost ziyaretinden donuyorduk. Arabayı ben suruyordum. Yolun ilerisinde bir kaza oldugunu gordum.
Ne olmus diye bakarken, birden dort yol agzinda oldugumuzu fark ettim.

Isik kirmiziya donmus ve ben gecmistim. Yapacak bir sey yoktu, olan
olmustu.
Duramazdim, yola devam ettim.


Gece yarisindan sonraydi. Saat 2 gibiydi. Allah'tan, cevrede polis falan da
yoktu.
Bu olayin ustunden bir hafta kadar gecmisti.
Bir mektup aldim; karakola cagiriyorlardi.

Gittim. Beni bir odaya aldilar. "Bir konuda bilginize basvuracagiz. Size
bir fotograf gosterecegiz.
Bu araba sizin sirkete ait.
Gecen hafta, su gun, saat 02:12'de su kavsakta kirmizi isikta gecerken
kameraya yakalanmis.
Bakin bakalim, direksiyondaki kisiyi taniyor musunuz?"


Fotografa baktim,"Pek taniyamadim bu kisiyi" dedim.
Bunun uzerine bir fotograf daha cikardilar.
Bu benim fotografimdi.
"Bu sizin fotografiniz, bunu yabancilar subesinden bulduk.
Biz, otomobildeki kisi ile bu fotograftaki kisinin
Ayni oldugunu dusunuyoruz? Ne dersiniz?" dediler.
"Cevap vermeden once, isterseniz avukatinizla gorusunuz" diye de
eklediler.
"isterseniz size proseduru anlatalim.
Eger bu arabayi suren ben degilim derseniz, sizi mahkemeye verecegiz.

Mahkeme uzmanlara basvuracak. Eger resimdeki kisi oldugunuz ispat
edilirse para cezasi alacaksiniz.

Bu ceza, eger arabayi surenin siz oldugunu kabul ederseniz vereceginiz
cezanin birkac kati olacak.
Bir de resmi makamlari oyalamaktan dolayi ayri bir cezaya maruz
kalacaksiniz."
Dusundum. Avukatima soracak bir sey yoktu.
"Verin, bir daha bakayim fotografa" dedim.
Sonra da "Evet, bu arabadaki kisi benim" dedim.
Memnun oldular, "Dogru secim yaptiniz" dediler.
Yuklu bir ceza odedim. Ama ehliyetime el koydular.
"Ne zaman alirim ehliyetimi geri?" diye sordugumda "Bizden haber
bekleyiniz" dediler.

Aradan bir hafta gecti.
Bir hastaneden davet aldim. Beni goz klinigine cagiriyorlardi.
Gittim. Siki bir goz muayenesinden gectim. Sonra beni bir grup doktorun
karsisina cikardilar..
Her biri benim raporu eline alip, "Renk koru degilsiniz.
Gozunuzun saglam oldugunu biliyor musunuz?
Ama kirmizi isikta gecmissiniz" dediler.

Artik bana ehliyetimi geri verecekler diye dusundum.
Ama vermediler. Aradan bir hafta, on gun gecti.
Yine hastaneden bir davet aldim; bu kez psikiyatri bolumunden.

Verilen tarihte hastaneye gittim.
Beni bir odaya aldilar. Odada dort doktor vardi.

©lk doktor, "Raporunuza bakiyorum. Gozleriniz saglammis.
Ama trafik isiklari kirmiziya dondukten tam 58 saniye sonra gecmissiniz.

Bunun yanlis oldugunu biliyor musunuz?"
diye sordu. Ben de "Evet, yanlis bir davranis" dedim.

Ayni seyi, diger doktorlar da aynen tekrarladi.
Ben de "Evet, yanlis bir davranis?" diye ayni cevabi verdim.

Artik bana ehliyetimi geri verecekler diye dusundum.
Ama vermediler.
Aradan bir hafta, on gun gibi bir sure gecti.
Bir mektupla karakola davet aldim.
Gittim, sanirim artik ehliyetimi geri alacaktim.
Ama dusundugum gibi olmadi.
"Sizi, trafige cikaracagiz" dediler.
Bana bir program verdiler.
Bu, gunde iki saatlik, toplam dort gunluk bir programdi.
ilk gun gittim. "Arabaya binin, sehir icinde
dolasacagiz" dediler. Benimle birlikte uc kisi daha
bindi arabaya. Hareket ettim. ©lk trafik isiklarinda durdum.
Yanimdaki gorevli "Buna, trafik isigi denir. Kirmizida durulur.
Sari isik, kirmiziya donusu gosteren uyaridir.
Anladiniz degil mi?" dedi. Ben de tekrarladim "Evet, kirmizida durulur..

Sari isik, kirmiziya donusu gosteren uyaridir."
Isik yesile dondugunde kalktim. Gorevli, "Yesil isikta da kalkilir.
Degil mi?" dedi. Ben de tekrar ettim, "Evet, yesil isikta kalkilir."

Yolda bir sure sonra kirmiziya donen bir isiga rastladik.

Bu kez arkadaki gorevlilerden birisi,
"Buna, trafik isigi denir. Kirmizida durulur. Sari isik, kirmiziya
donusu gosteren uyaridir. Anladiniz degil mi?" dedi.
Ben de tekrarladim, "Evet, kirmizi da durulur. Sari isik, kirmiziya
donusu gosteren uyaridir." diye tekrar ettim.
Bu sahneyi iki saat suresince her isikta tekrarladik.
O gunden sonraki uc gunde de, yine arabama uc gorevli bindi.

Her isikta ayni sahne usanilmadan tekrarlandi.
Ama sonunda ben de ehliyetimi geri aldim.

Yukaridaki oykuyu Almanya'da yasayan bir Turk isadamindan dinledim.
"Sonuc ne oldu?" dedim. Cok ciddi bicimde cevap verdi,
"Ben artik kirmizi da hep duruyorum." dedi.

İçeriği beğendiniz mi? Günlerden Bugün'ü Rss olarak ya da E-Mail alarak takip edin! E-mail ile kayıt en üstte!

Yorum Yok!?!

Yorum Gönder