Emin Çölaşan da Gitti.. Sıradaki..
Saat: 12:45 | Yazar: Burak Doğan
Veee 22 yıldır Hürriyet bünyesinde yazarlık yapan Emin Çölaşan, daha nedeni pek açıklanmayan bir şekilde gazeteden ayrıldı - atıldı.. Son yazdığı yazı, benimde bir yazıma konu olan Emin Çölaşan, özellikle son 5 senedir AKP hakkında yazdığı yazılar ile bir tekere çomak sokuyordu!
Daha öncede belirttiğim gibi bu iktidar - Aydın Doğan ikilisinin bilemediğimiz, anlayamadığımız bir ilişkisi var ve bu ilişki, Türkiyede Aydın Doğan tekelindeki yazılı medya'da zaten belli edilmiyor. Ama beklenileceği gibi, Hürriyet, Milliyet vs gazetelerde, iktidar hakkında bir gram negatif bir şey yazılmıyor, üzerine övgüler yağdırılıyor, ve teker teker eleştirel birşeyler yazan kalemlerde kıyıma uğruyor. Sabah gazetesinin TMSF'ye geçtikten sonra ilk kılıçtan geçirilen Yılmaz Özdil olduğu gibi, Emin Çölaşan'da Hürriyet'in süzgecinde takılıyor.
Diyebilirsiniz ki Yılmaz Özdil Hürriyete geçti bende size derim ki Köksan Toptan Meclis Başkanı seçildi!! Zaten Emin Çölaşan ayrıldıktan sonra, Melih Gökçek'de üzerine düşeni yaptı ve Ankara B.B bayraklarını 1 hafta boyunca yarıya indireceğini açıkladı!!
Artık bazı şeyleri görme zamanı.. Medya gözünü tamamen yumdu, kişisel çıkarlarına bakıyor. Tüsiad üyeleri paralarına para katmaktan başka bir şey düşünmüyor (5 sene önce 2 adet dolar milyarderimiz varken bu sayımız 26'ya çıkmış!!) Bakanlıklar kişisel mal gibi kullanılıyor. Milletvekilliği zaten Genel Başkanın isteğiyle belirleniyor. Komutanların atamalarının önü kesiliyor ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde "uzlaşma yapılarak" aynı aday tek başına çıkartılıyor.. Allah aşkına nereye gidiyoruz... Malezya yolunda mıyız yoksa İran mı?? Bari söyleyin, ona göre davranalım.. Değişiyoruz demeyin, değiştiğinizi iddia etmeyin, Laikliğe bağlı kalacağım diye yemin etmeyin. Ya Göründüğünüz Gibi Olun, Ya da Olduğunuz Gibi Görünün! Yeter!
Olan bitenleri izledikça hâlâ kusmadan durabilen varsa, tebrikler Türkiye, her nerede yaşatılıyor ve buna yaşamak diyorsan!
O Kadar İğrenç İnsanlarsınız Ki...
Yazmak çözüm olmasa bile en azından olay sesimizi duyurmak.. Bir yerde mutlaka bir patlak vericek, bir zaman gelicek herkes nerede yanlış yaptığını anlayacak.. İşallah sonumuz daha iyi olur...
Bunun nedeni gayet açık ve nettir. Artık Cumhurbaşkanı bellidir bu ülkede. Birileri diktatörlük kurmuştur ülkemizde. Ve bunun balını da yemektedir. Emin Çölaşan, Bekir Coşkun vs.. gibi sağlam adamları köşeye sıkıştırmak için uygulanan bir politikadır bu. Başka bir açıklaması da yoktur. Eh Hürriyet gazetesinin böylesi kritik günlerde yaptığı telafisi olmayacak bir hatadır. Ahmet Hakan'a bir kova kına yollamak istiyorum.
Bir Emin gider bir Emin gelir. Ama buna kim dur diyecek orası meçhul.
Ne Malezyaya gidiyoruz ne İrana o sizin düşünceniz Türkiye gayet güzel yolda.
Ya anlamıyorum bu ülkede çoğu insan yanlış yapıyorda siz mi doğru yapıyorsunuz.Herkes nerede yanlış yapacakmış da görecekmişiz de...
Lütfen sayın Burak bey bu karamsarlık nedir?Anlamıyorum bakın ben Akp'ye oy vermeyen biriyim ama güzel düşünüyorum bu ülke hepimizin.
"Meclis Başkanlığı'nın sadece görünümde bir etkisi olan, hatta etkisi bile değil sadece görüntüden ibaret bir makam olduğunu hepimiz biliyoruz."
Bu cümleler size ait.
Görüntüden ibaret olduğunu hepimiz yerine bazıları cümlesini kullansaydınız Sayın Burak bey daha anlamlı olurdu.
Çünkü Yüce Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün oturduğu bir makamın geçmişte olduğu gibi bugün de gelecekte de değerli olacaktır ve görünüşten ibaret kalmayacaktır.
Teşekkür Ederim...
Melinda görüşlerine kesinlikle katılıyorum.. Yılmaz Özdili'de göz boyama olarak Hürriyete aldıklarını düşünüyorum.. Yavaş yavaş, içten kemire kemire bakalm daha ne hale gelicez..
Sayın Emrah Bey...
Malesef bu ülkede, sizler gibi, bekleyelim görelimciler yüzünden bu hale gelmeye başlıyoruz. Ve bu bekleyelim görelimler, malesef herkesin orduyada güvenmesiyle bizleri işin içinden çıkılmaz bir duruma doğru sürüklüyor.
Çok güzel bir şekilde anlamak istemediğiniz gibi, Meclis Başkanlığı ne Cumhurbaşkanlığı gibi ne de Başbakanlık gibi etkinliği olan bir görevdir. Orda bulunmak ve frak giymek gerçekten çok güzeldir ama görevleri ve etkinliği sanırım Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı ile kıyaslanamayacak cinstendir. Ne dersiniz? Geçen dönemde, Bülent Arınç, AKP'nin en islami açıklamalarını yapmasına karşın, o bulunduğu makamdan ötürü, konulara bir katkısı olabilmiş midir? Hayır. Ancak Cumhurbaşkanı olsaydı, o zaman gayet net bir şekilde görebilirdiniz neler yapabildiğini..
doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış.emin çölaşanı kalbimizden nasıl kovacaksınız bakalım.meydan sizemi kaldı fırsatçılar.
Hürriyet hakkında güzel ve açıklayıcı bir durum göndereyim size, İzmirde Hürriyet satışları her yerde düştü, her yer Hürriyet dolu.. Bu daha başlangıç..
burak bey ben sadece yazınız icin tsk etmek istemistim sizin gibi düsünen kac insan kaldı ki.. Türkiye öyle 1 karanlıkta ilerliyorki 1 mum bile deniz feneri gibi parlak ama uzak görünüyor..
El ele, hep beraber, sesimizi çıkararak ancak bu durumu engellemeye çalışabiliriz.. Yoksa dediğimiz gibi, sonumuz hiç iyi değil.. Hatta bu cumhurbaşkanlığı seçimi bakalım nereye varacak...