Fatih Altaylı'dan Ters Pencere
Saat: 14:04 | Yazar: Burak Doğan
Ben bu şekilde olaylar olsaydı neler olacağını düşünemiyorum bile.. Güzel bir ters açı olmuş Fatih Altaylı'nınki..
Ergenekon Soruştarması’ndaki suçlamaların bir benzeri daha önce açılan bir davanın iddianamesinde yer almıştı. Fethullah Gülen, terör örgütü kurmakla suçlanmıştı. Ergenekon soruşturmasında kullanılan yöntemleri neredeyse alkışlayanlara bir kaç sorum olacak. Fethullah Gülen ve cemaati ile ilgili yürütülen soruşturma aynı Ergenekon soruşturmasındaki yöntemlerle yapılsaydı. Yani soruşturma kapsamında, iddianame oluşturulmadan önce bazı Emniyet Müdürleri aylarca tutuklu kalsaydı. Emniyet İstihbarat Daires Başkanı gözaltına alınsa, evinde ve işyerinde bulunan belgeler basını dağıtılsa, belki de görevi gereği elinde tuttuğu belgeler suç isnadı olsaydı. Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı gözaltına alınsaydı. Hüseyin Gülerce tutuklanıp cezaevine koyulsaydı. İhsan Kalkavan, Türkiye Cumhuriyeti aleyhine bir organizasyonun finansörü olduğu iddiasıyla koyulduğu cezaevinde hastalansaydı. Samanyolu TV, Kanaltürk programcıları gece yarıları evlerinden alınıp sorgulansaydı. Cemaatin önde gelenlerinin telefon konuşmaları basında sayfa sayfa yazılsaydı. Bunların banka kayıtları ortalıkta haber olsaydı. Bütün bu kişiler aylar hatta yıllarca daha iddianame hazırlanmadan cezaevinde yatsaydı. Bunların ordudaki uzantısı olduğu iddiasıyla bazı askerler tutuklanıp vatana ihanetten yargı önüne çıkarılsaydı. Acaba Ergenekon Operasyonu'nun yapılış biçimine kayıtsız şartsız destek verenler o zaman ne derlerdi.
tespitinizin doğru olduğuna inanmıyorum.Fethullah Gülen hakkında dava açılmasının nedeni, bir vaazda söylediği cümlelerdi. Ancak, dikkat ederseniz Ergenekon Terör Örgütünün üzerine gidilmasini sağlayan bulgular, bir evden çıkan 30-40 elbombasıydı.Yani Ergenekon Terör Örgütü, tabiri caizse suçüstü yakalanmıştı. Ülkede anarşik düzen yaratacak hiçbir bulguya sahip olmayan Gülen ile bombaların sahiplari olan(yalçın küçük, bazı generaller vs.) kişiler aynı terazide tartılması yanlıştır.
Fethullah Gülen, tüm dünyada kabul edilen bir entellektüel konumundadır.
Tespit benim değil, Fatih altaylı'nın tespitidir, öncelikle bunu belirtmek istiyorum.
Ardından, burada konuşulan ve göz önüne alınması istenen, davanın içeriği veya nelerin bulunduğu değil, tam tersi bir şekilde iddianame açıklanmadan önce yaşananların aynısı o şekilde yaşansaydı neler olacağı görüşüdür.
Bununla beraber, davada hala sonuçlanmamıştır, dolayısıyla daha sonuçlanmayan bir dava için göz altına alınmış, alınacak ya da serbest bırakılmış kişileri zan altında bırakmamalıyız diye düşünüyorum..