Sevincine Ortak Bulamayan Cumhurbaşkanı'nın Dramı

0

Saat: 14:51 | Yazar: Burak Doğan


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tabuları yıkmış, hemen yandaki fotoğraftaki gibi Almanya - Türkiye maçını konuttan değil, yerinden izlemek istemişti. Sonuçta Türk Milli Takımı tarihi başarıya imza atmış, Avrupa Şampiyonası'nda yarı finale kadar yükselmişti. İlk maçtan bugüne kadar hiç bir zaman favori olmayan Türkiye teker teker basamakları tırmanmış, milli takım oyuncularımızın inancıyla ve futbol tanrılarıyla, yarı finale kadar gelinmişti. Ama bu seferki maç, başkaydı.

Türkiye - Almanya maçı, turnuvanın rengi Türk Milli Takımı ile, Gary Lineker'in sözlerini hatırlatırcasına oynayan bir Almanya arasındaydı.. İlk başlarda süper oynadık, arkasından golü yedik, sonra bir daha yedik derken, turnuvanın efsanesi olma yolunda ilerlediğimiz golü bulduk Semihle 86'da ve hüzün 90'da bastırdı, Lahm 90. dakikada efsaneyi bitirdi. Zaten maçı konuştuk. Konuşacağımız bölüm çok daha farklı.

Maçtaki protokolde, soldan sağa, Futbol Federasyonu Hasan Doğan'ın eşi, Hasan Doğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, UEFA Başkanı Michel Platini ve Almanya Başbakanı Angela Merkel oturuyor.. Şimdi gelelim en önemli bölüme..

İlk atığımız golde, esnemesini bölemeyen Cumhurbaşkanı, sevince ortak olmak için geç de olsa ayağa kalkıyor ama maç boyunca eşinin elini tutan Hasan Doğan eşiyle beraber sarmaş dolaş olup zıplamaya başlıyor.. Bu sırada, arkadan Hasan Doğan'a geçte olsa seslenmeye çalışan Abdullah Gül, gerçekten üzülerek yerine geri oturuyor.. Almanya'nın ilk ve ikinci golünde Angela Merkel ayağa zıpladıktan sonra sevinecek birilerini arıyor ama baktı bulamıyor, kendi kendini alkışlarcasına hareket yapıp oturuyor.. Esas olay ise bizim 2. golümüzde yaşanıyor..

Semih golü atıyor, Alman taraftarlara doğru yürüyüp meşhur gol işaretini yaparken, aynı ilk golde olduğu gibi eşinin elini hiç bırakmayan Hasan Doğan yine eşine sarılıyor ve zıplamaya başlıyor. Ama o kadar kendinden geçmiş ki, yanındaki Cumhurbaşkanı'nı unutuyor ve seviniyor, sarılıyor, dövünüyor. Saniyeler geçtikçe, Hasan Doğan'la sevincini paylaşmak isteyen Gül, önce bekliyor, sonra sırtına vuruyor, sevinmeye çalışıyor, olmuyor olmuyor olmuyor.. O sırada sanki Gül'ün "Banada dön Hasan" dediğini duyar gibi oluyorsunuz.. Ardından "çok yalnızım be Michel" der gibi, Platini'ye bakıyor zaten..

İçeriği beğendiniz mi? Günlerden Bugün'ü Rss olarak ya da E-Mail alarak takip edin! E-mail ile kayıt en üstte!

Yorum Yok!?!

Yorum Gönder