Alex, Anelka ve Chelsea (2)
Saat: 14:41 | Yazar: Burak Doğan
Alex'in ardından, Şampiyonlar Ligi'ndeki eski takım arkadaşı, yeni rakibi Anelka ile de ilgili bir iki şey söylemek istiyorum. Toplamda, yaptığı transferler toplamı dolayıyla dünyanın en para harcanmış futbolcusu olan Anelka'nın hangi takımlarda oynadığını söylememize gerek bile yok. Sadece belirtmemiz gereken, Anelka'nın Fenerbahçe'ye geldiğindeki söylediği sözler: "Fenerbahçe'ye kendimi yeniden göstermeye ve Fransa milli takımında tekrar oynayabilmek için geldim. Eminim ki burada bunları başaracağım"
Zaten, bunu anlamak çok da zor değildi. Fenerbahçe'den önce Manchester City'de çok da mutlu olmayan Anelka (her zamanki gibi), değer katacağı ve sırtlayabileceği bir takıma katılmak istiyordu. Bunun içinde, Fenerbahçe'ye katıldı. Ama takımın bir lideri vardı ve o liderin, yeni yıldıza pek de tahammülü olacağı söylenemezdi.
Gerek teknik direktör seçimleri, gerek Alex'i oynatma zorunluluğunda 2 forvet oynayabilmenin zorluğunda, Anelka elinden geleni yapmaya çalıştı. Özellikle herkesin iyi hatırladığı bir Beşiktaş maçı var ki, Beşiktaşlılar bile o pozisyonu hala anmadan geçemezler. Geldi, oynadı, her zamanki gibi Fenerbahçe'de de mutlu olamadı ve transfer olmak istediğini söyledi. Bu işlerin piride aldı Anelka'yı, transfer ettiğinden daha yüksek bir rakama (her zamanki gibi:)) İngiltere'ye sattı. Fenerbahçe'nin kazandığı başarılarda ve adının duyulmasında Anelka'nın katkısı oldu, Anelka'nın da milli takıma seçilmesinde ve kendini bulmasında Fenerbahçe'nin katkısı bulundu. Zaten İngiltere'ye gider gitmez milli takıma seçildi ve bir süre sonrada, yazının konusu olan Chelsea'ye transfer oldu.
Şimdi, Fenerbahçe taraftarına bir hatırlatma.. Tahminim bu yönde değil ama, olurda ilk 11'de Anelka oynarsa, Fenerbahçe taraftarının tribünlere Anelka'yı çağırıp sevgi gösterisi yapmasını hiç doğru bulmuyorum. Bu, karşı takıma olan sempatiyi gösterir ve Chelsea'ye karşı tribün baskısının kullanılamamasını gösterir. Her ne kadar eskiden Fenerbahçe'nin oyuncusu da olsa, artık o bir Chelsea oyuncusu ve bize karşı Çeyrek Finalde oynuyor.
Sevilla'da, Fenerbahçe taraftarları, 2. devrenin başında Puerta için açtığı pankartı bütün stadın dolaştırmasını başarmış ve tribünlerin baskı yapmadan 20 dakika susmasını sağlamıştı. 3-2'nin golüde bu sessizliğin sonunda gelmişti hatırlarsanız. Bu Fenerbahçe'nin tribün oyunlarından biriydi ve Sevilla'nın cehenneminin! bir anda sessizliğe bürünmesini sağlamıştı.
Alex, Fenerbahçe'den Anelka'nın gönderilişinin kilit ismiydi.. Çünkü herkes biliyor ki, Fenerbahçe'de Alex oynadığı sürece Brezilya ekolü ağır basacak ve çift forvet oynayamayacak. Çift forvet demek, Fenerbahçe'nin orta sahada 3 kişi kalması demek ve Alex dahil 2 forvetinde oyundan düşmesi demek. Dolayısıyla Alex'in sistemine uymayan Anelka kurban edildi.
Ama şimdi Anelka, Alex'in karşısında çok daha iyi bir kadroyla sahaya çıkacak. Şükrü Saraçoğlu'nda çıkmasa bile, İngilterede çıkacak. Kimin kazanacağı bu zamandan sonra ancak maçta belli olur. Kadro yapısı açısından Chelsea dünyanın sayılı takımlarından biriside olsa, Fenerbahçe bu seneki takım oyunuyla ve Alex'in parlayan yıldızıyla yoluna devam ediyor. İçerideki maçı bana sorarsanız beraberlik derim. İngilterede ne olucak derseniz, onada beraberlik derim.. Deplasmanda golü atan kazanır gibi bu turu..
ne yeteneği varmış bu anelka'nın ben anlamadım? sıradan anadolu takımlarıyla oynarken bile bir kişiyi çalımlayıp, ikincisinde takılan, bitirici vuruşu çok çok çok kötü olan, antipatik bir topçu.
etrafa anlamadan, baygın ve boş gözlerle bakışı, üzerinde bol duran fransız ukalalığıyla fenerbahçe forması giymiş en sevmediğim oyuncudur.
bolton'da kaç maç sonra mutsuz olacak acaba bu suratsız, basiretsiz herif?
Fenerbahçe chelsayı kadıköyde gömücekk , canlı canlı şahit olacağım için çok mutluyum .
Az önceki mükemmel yorumuna destekten sonra, bu yorumdada tam ters pozisyondayız.
Bir kere Fenerbahçe'nin taktiği Anelka'ya uygun değildi. Hiçbir zaman tek forvet oynamaya müsait bir futbolcu değildi Anelka. Tek başına oynatıldığı zaman başarı sağlayamadı ama, sağ açık ya da sol açık oynadığında da kimlik sorunu yaşadı.
Dolayısıyla hiçbir zaman tam uyum sağlayamadı. Soğuktu, suratsızdı ama, yeteneğini hiçbir zaman kimsenin sorgulayamayacağı bir futbolcuydu. Zaten İngiltereye gitti ve zurnanın zort dediği nokta;
Artık Bolton'da değil, Chelsea'de oynuyor kendisi..
Maça da gidebiliyorsan benim için de izle be ekubio..:)
:) #
:) dizlerim tir tir titremeye başladı bile .