Derbiye Farklı Bir Bakış

0

Saat: 17:18 | Yazar: Burak Doğan


Yine bir derbi, hemde derbinin en kallavisi.. Galatasaray Fenerbahçe... Nam-ı değer dünya derbisi, yeryüzündeki en büyük derbi falanda filan... Adı, sanı, kavgaları büyük kalmış, kendisinde 1 dakika top oynanmayan boş maçın adı, Türkiye'de derbi olmuş..

İlk önce oturtup Bir Barcelona - Real Madrid, Boca - River falan izletmek lazım bu oynayacak adamlara.. Çünkü artık bir derbinin çekiciliğini kaybetmesi için ne yapmak gerekiyorsa yapmaya başladılar.. Derbinin çok büyük bir üstünlük gösteri merkezi, takıma ait olma onuruna erişme ya da taraftarla bütünleşme noktası olduğunu çoktan unuttular, hatta bıraktılar gittiler.. Çıksalar maça, başlasa iki takım da takır takır top oynamaya, bir o taraf atsa, bir bu taraf, sonunda "sahalarda görmek istediğimiz hareketler" oluşsa, bizde derbi izlemiş olsak..

Hadi bunları bir kenarıya bıraktık.. Üç senedir Sami Yen'de yaşananlar artık sabır taşıracak hale geldi.. Artık Mecidiyeköy'deki gecekondu görünümlü stadda, maç izleyenden çok, maçı oynatmamaya çalışan taraftarlar var. Tamam tamam, Hıncal'ın dediği gibi Kadıköy'ün de tapusu yok, izni vs yok, orası da gecekondu olsun sizin gözünüzde, anlaştık..

Küfürün olmaması imkansız gibi, bunda zaten hemfikiriz. Bunun için en büyük çalışmayı yapanın da lütfen Fenerbahçe olduğunu objektif olarak kabul edelim. Pekiiii, şu pet şişe yağmuru yaşanan maça ne demeli? Bu şekile bir maç nasıl oynanır değil asıl soru, bir yönetici, bir Başkan buna nasıl izin verebilir? Dünyadaki en büyük derbilerden birinin bi yerine su kaçırmaya kimin ne hakkı var ki? Hemde 90 dakika.. Normalde o kadar su o stadda, herhalde 48 saat Le Mans yarışları yapılsa anca stoklanabilir.. Kadıköy'de Mondragon'un kulağının dibinde patlayan "ses bombası"- halk tabiriyle "torpil"i de bunun karşısında söylediniz dile getirdiniz, bu paragraf hakkında da söyleyebilecek birşeyler buldunuz hadi..

Ama bu paragraftan, Galatasaray'lıların bile isyanı var, dile getirmeden duramayacağım.. Maç bitti, bitmeden önce sağlam kavgalar çıktı, o ona vurdu, o onu ıssırdı hem de ayağına bastı! Ama aynı zamanda öbürü de diğerini yakasından çekti, ötekisi yakasından çekti diye bastı tokadı, öbürü de yumruğu.. Tut, çek, vur, ittir, boğazını sık.. Yahu dünyanın en büyük derbisi diyoruz, birbirinizi öldürün demiyoruz ki... Neyse. Şu anda maç ile ilgili herşeyi unutmuş olsanız ve şu videoları izleseniz ne düşünürsünüz?

Yorumum en altta, gelin videoları da beraber izlemiş olalım..













Dediğim gibi bu videoları ilk kez izliyor olsam, 3 adet Mavi eşofmanlı takım oyuncusunun özellikle sakin konuşarak derdini anlatmaya çabasını, diğer 2 tane kırmızılı takımın oyuncularından sahada dayak yemişte, hala sesini çıkarmamaya çalışan oyuncular gibi görürüm. 2 kırmızılı oyuncuyu ise, şu anda bulsalar, diğer takımın 11'ini kabadayılıklarıyla orada bir daha dövmeye kalkacağına inanırım. Bu ne yahu!

Hepiniz, Türkiye'nin en göz önündeki sporcuları, milli futbolcularısınız. Bırakın bu kabadayı konuşmalarını, bulduk mu yakalar döveriz, sopamızı çekeriz ayaklarını. Ne kazanıyorsunuz ki bu demeçlerle? Biraz daha sakin olup, derdinizi öyle anlatmaya çalışsanız, taraftarları birbirine sokmayı engelleseniz.. Hadi kavga ettiniz be adamlar, bari sporcu olunda sahada kalmasını başarın yahu.. Bu kadar mı olur yani..



İçeriği beğendiniz mi? Günlerden Bugün'ü Rss olarak ya da E-Mail alarak takip edin! E-mail ile kayıt en üstte!

Yorum Yok!?!

Yorum Gönder