Gillette Fusion Power Phenom
Saat: 22:45 | Yazar: Burak Doğan
Bundan bir kaç hafta önce, Proximity İstanbul domainine sahip Fenomen Blogger kullanıcı adından gelen mail, Gillette Türkiye'nin, Türkiye'deki en iyi 150 bloggera ulaşarak, yeni ürünü olan "Gillette Fusion Power Phenom"u deneme amaçlı olarak adreslere yolladığını anlatıyordu.. Bu ve bunun gibi tanıtım çalışmalarının Türkiye'de kolay kolay olamayacağını düşündüğümden ilk işim "Proximity İstanbul"un resmi internet sitesine ulaşmak oldu.. Sitesinden gördüklerimle şirkete güvenim oluşunca, bende adresimi göndermeye karar verdim ve umutsuzca beklemeye başladım..
Umutsuzca dememin nedeni, şirket her ne kadar bir güven oluşturmuş olsada hala Türkiye'de bu şekil bir tanıtımın olacağına inandıramıyordum kendimi.. Dolayısıyla adresimi verdim ve sonrasında "unuttum gitti!"
14 Ekim Salı sabahı şirkete ulaşan "kocaman" bir kargo paketini görünce şaşırdım.. Dedim ya tamamen unutumuştum adresimi verdiğimi bile.. Hediyesini açan heyecanlı bir çocuk edasıyla paketi hızlıca yırttım ve o anda dünyaya döndüm.. Gillette Türkiye'den Fenomen Blogger'lar için hazırlanmış tıraş seti, ürkütücü bir şekilde ellerimin arasındaydı.. Neden mi ürkütücü? Kutunun üstünde büyüteç bir ayna vardı ve ne kadar bakımsız olduğumu bununla beraber korkulacak hale geldiğimi o anda gösteriverdi bana!!
Her zamanki tembelliğimle kutuyu ofisin bir kenarına koydum ve eve götürebilmem cuma gününü buldu. Cumartesi ise akşam saat 19.00'da son derece resmi bir toplantı var ve iş normalde yarım gün.. Ama malesef o günkü yarım gün yani 13.00 paydosu oldu 17.30.. Ayrıntılarla canınızı sıkmaktansa, bana yeni setimi kullanma şansı yaratan patron efendiye saygılarımı sunmak istedim buradan. Neden mi?
Bir kere beklediğim, Gillette Mach 3'ün güncellenmiş haliydi.. Hep kıpraşımlı, hemde 5 bıçaklı bir aygıt beklemiyordum.. Genelde cilt sorunları nedeniyle (bir insan sakalının 2 katı sertliğinde sakal, bir insan bıyığının 3.5 katı sertliğinde bıyık yapısı!!) berberde traş olurum, çok sıkıştığımda ancak kendimi Mach 3'üme teslim ederdim. Şimdide zaman "Phenom" zamanıydı.. Mecburdum bir nevi zaten..
En çok sevindiğim olaylardan biri mükemmel kolaylıkta açılan kutu oldu.. Yıllardır, her türlü plastik kutuyu açarken binbir farklı "kesici-delici" aletle uğraşırken, kutusunun açılması tam 5 saniye sürdü sürmedi.. Pilini taktım ve kıprattırmaya başladım.. Ve filmde orada başladı!
Tamam zaten Mac 3'ümle beraber jel kullanıyorum köpük olarak.. Ama yapısından mıdır, 5 bıçağından mıdır, kıpraşımından mıdır nedir, aleti bastırıyorum bastırıyorum, sanki kesmemiş gibi hissediyorum ama neredeyse usturayla traş olmuş gibi dokunduğu yeri uçuruyor.. Hadi dedim bunlar boş şeyler, favori altları en kolay kesinlen yerler, birde gıdık ve bıyıkta göstersin kendini!
Genelde, bu iki nokta, en stratejik bölgeler yani en sert noktalar olduğu için korkuyla yaklaşırım kendilerine.. Dokunduğum andan, o bölge bitesiye kadarki zaman dilimi binbir acıyla geçer.. Hadi gıdık bölümü sorun değil, ama bıyığı sert olan insan, derdimi iyi anlar.. Genelde de en sona en zor bölümü bırakırım ki, o bittimi herşey bitsinde kurtulmuş olalım..
İnanılmazdı.. Tamam o an gelesiye kadar biraz etkilenmiştim ama, bıyıklar konusunda hiç ihtimal vermiyordum 5'li yapısından dolayı.. Psikolojikmidir, ya da fiziksel durumundan mıdır bilemem ama, bir hamlede yapacağı kesme işlemini etrafa yayamayacak ve dudak, burunla birleştiği noktalarda sorun yaşayacağım diye bekliyordum, yanılmışım.. 5 bıçağın 5ini birden aktif kullandığımı hissettim, her ne kadar bastırmasamda sağlam kestiğini gözlemledim ve olayı sıfır kesikle atlatmayı başardım, balsam da kaymağı oldu:D
Beklentilerimin çok üstünde bir durum, kesiksiz ve kızarmamış bir surat, usturaya yakın bir sonuç ve en önemlisi acısız bir işlem.. Yalnız tek eksiği var, hala hiçbir yerde yedeklerini göremedim.. Ne zaman satışa çıkar ki?=)
Yorum Gönder