Kuum Otel Türkbükü

1

Saat: 18:24 | Yazar: Burak Doğan

Blogumun cebren ve hile ile sevgilimin eline geçmesi demek, elbette benim yazmayacağım anlamına gelmiyor herhalde değil mi.. Yani öyledir herhalde, en azından şimdilik hala kullanıcı olarak sisteme yazı yazabiliyorum :)

Sanırım biraz da kendisinin bu işe girişmesiyle, blogu eski çerçevesinden alıp yeni yüzüne doğru çevirmeye çalışacağız.. Bazen gittiğimiz oteller, bazen de yemek yediğimiz yerler olacak bu sayfalarda.. Gurmeymiş, eleştirmenmiş modlarına bürünüp hiçbirşey beğenmeyeceğiz yani kısaca :)

Şimdi biz, bu hatun kişisinin anlattığı gibi güzel bir tatile çıktık.. Malum askerlik adamı en iyi yerde bile olsa yoruyor, insan kafasını boşaltmak istiyor bir süre hiçbir şey düşünmeden.. Zaten askerdeyken belliydi diğer yazıda ayrıntılarını anlatacağımız otel, Kuum Otel geldiğim hafta içerisinde belli oldu. Malum hatun geçen seneden burayı çok beğenmişti ve buda demekti ki: "En yakın zamanda gidile"

Ayarlamalar yapıldı, fiyatlar alındı, bağlantılar yoklandı, dostlarımızın parmağı dokundu ve normal fiyatından daha uygun bir fiyata yollandık.. Tabiiki İzmir'den çıktığımız anda sevgilimin hangi otele gittiğimiz hakkında en ufak bilgisi olmasını bırakın, hangi şehre bile gittiğimizden haberi yok!

Yolda tabelaların bizi az zorlamasının ardından gideceğimiz yolu bulduk. İzmir'den tam tamına 2 saat 40 dakikada, molasız bir şekilde vardık Kuum Otel'e.. Fotoğraflarını ve manzarasını zaten az önceki yazıda gördünüz. Ben benim için önemli olan ayrıntılardan bahsedeceğim şimdi:


-Kahvaltı: Her yerde bu özellik için en önemli ayrıntı Beyaz/Ezine Peyniri'nin kalitesinden geçer bizim için! Gerçekten çok iyiydi. Üstüne, menemendeki yumurta tadı o kadar ince ve olması gerektiği gibiydi ki, tam 25 senedir yumurta yenmesi öğütlenen sevgilim bile menemen yedi! İnanılmaz, bizim için 10/10

-Odanın banyosu! Tamamen cam ve odanın içinde! İstendiği anda aradaki perdelerle kapatılabilen bir yapı oluşturulmuş ama inanılmaz kaliteli.. Lavabosundan yerdeki taşlara kadar.. 10/10

-Odanın içindeki iPod için JBL dock! Yok artık yahu! Bu da nasıl düşünülür ki! 10/10

-Spa! Her ne kadar sadece gezebilmiş de olsak inanılmaz bir terapi zenginliği ve 32 ayrı oda! Bir tanesi ise sevgililier için özel düzenlenmiş ve iki kişi aynı anda masaj yaptırabiliyor. Gerçekten Türkiye'nin en iyileri arasında neden olduğunu gezdiğinizde bile anlıyorsunuz! Chinese ve Japanese teyzeler ise işin bonusu! Çok şirin gülüyorlar! 10/10

-Otel personelinin çalışma sistemi: Müşteriler için çözüm yaratıcı, inanılmaz nazik, her problemi en kısa zamanda halleden ve otelde kaldığınız süre boyunca tabiri caizse sizi en iyi şekilde ağırlamaya kendilerini adayan kişiler.. En ufak bir somurtkanlık, surat sallamaca, tabi tabi yaparız dedikten sonra atlama olmaz mı yahu.. Bodrum'a gidip yemek yemek istiyoruz akşam ama alkol alamayacağız malesef dedik, yanımıza şöför vermeyi önerdiler, o derece! 10/10
-Manzara: Balkona adım atış, koltuğa kuruluş, kendinden geçiş aşamasının birebir anlatımı! 10/10

-Sessizlik: Tarihlerin Mayıs ortası olmasına rağmen restaurant olacak ana iskelenin hala tamamlanamamış olması ve çalışmaların sabah saatlerinde mecburen başlıyor olması biraz sıkıcıydı ama sezon öncesi artık, yapacak bişey yok.. Sessizlik 5/10

-Bodrum Yolları!: Otel ne yapsın, kendi önünü muazzam güzelleştirmiş ama, Bodrum Belediyesi etrafta savaş varmış gibi hendekler kazıp kapatmadan bırakmış! Tüm Torba - Türkbükü - Yalıkavak - Gümüşlük yolları tam bir felaket! Olacak gibi değil! 0/10

Aklıma şimdilik gelenler bunlar.. Pek yakında Tango Argentino ayrıntıları ve tatilin 2. bölümü.. Bu arada, birisi bana photoshop öğretsin lütfen! :D Ya da yol göstersin! :))
Yazının devamını okuyun...

Arkası Yarın Kuşağı; Ve İşte Tatil'in İlk Sabahı...

0

Saat: 17:47 | Yazar: Hande Urkmeyen

Yine mi yağmura uyandık bu sabah …

Gözümü açtığımda gördüğüm karanlık Kuum’um perdeleriymiş oysa… Ya bu aradan sızan ışık, güneş değil mi? Yupppiiiiiii! Aralanan perde ve pırıl pırıl bir Bodrum sabahı…

Geceden kalma minik yağmur sularını bile hapsetmiş güneş bizim için! Balkonda deriiin bir nefes …



Güneş kaçmadan keyifli iskelede, keyifli bir kahvaltı edelim haydi!

Güneş’in her birini farklı öptüğü masalar bizi çağırıyor… Küçük bir kararsızlık evresinden sonra en güzel masaya kuruluyoruz… Deniz kusursuz bir pırıltı halinde, belli ki masalardan önce Güneş’in ilk öpücüğünü o kapmış… Kuum’un hatırnaz çalışanları güne erken başlamış, tüm hazırlıklar tamam! Ufukta, mavi yeşil kocaman tabaklar beliriyor… İnanılmaz doyurucu bir sunum! İnsanın hem gözü doyuyor bu şahane kahvaltı seti ile hem de karnı… Bu kadar abarttım madem, biraz detay vereyim; biri mavi, diğeri yeşil iki farklı tahta sunum tabağı, her ikisinin de içeriği aynı… Bir tanesi bile iki kişi için oldukça ideal bir kahvaltı ölçüsü aslında, ama sanırım benim peynir-mania durumumu sezmiş olacaklar ki masamıza 2 adet kahvaltı sundular :) Peynir dedim yine aklım başımdan gitti, nerede kalmıştım ki?! Hıh, tahta servis tabaklarının içinde 8 tane porselen kase,her biri başka dolu… 5 Çeşit peynir, 2 çeşit zeytin, söğüş domates salatalık-tabii ki bol zeytin yağı, 3 çeşit reçel, meyva salatası, ceviz,incir,kayısı kısacası bir kahvaltı da olabilecek her şey… Hem de yanında çıtır çıtır sıcacık zeytinli ekmek ile… Ve tabi ki demlenmiş güzel bir çay…



İşte şimdi “tıka basa” kavramı karşılığını buluyor! Allah arttırsın sofrayı kuran kaldırsın mantığı ile karnımız tok sırtımız pek kalkıyoruz masadan… Ama öyle yemişiz ki, iskele üzerindeki bembeyaz minderler bize göz kırpıyorken çok ta uzaklaşmak mümkün olamıyor… Yarısı gölgede yarısı güneşte püfür püfür minderlere atıveriyoruz kendimizi… Tatil mottomuzu mırıldanarak; mönümöm möf*

Tatil Bu İşte! Kuum’un muhteşem SPA merkezi AEQUALIS’e gidip kendimizi güzel bir masaja emanet etmeden az önce…



Yeter bu kadar miskinlik! Fazlasıyla şımardık zaten! Hem karnımız bile acıktı?!? Neeeee?? Acıktı mı??? Vallahi acıktı :D Haydi o zaman Limon’a … Hem hep ben mi Ayşe Arman’ı kıskanıcam, biraz da o beni kıskansın :)

Yarın Limon'dan devam :) Bir de benden dinlesin bakalım Ayşe Arman.. Hıh*

Yazının devamını okuyun...