Youtube'un kapanmasından sonra, en çok merak ettiğim mevzulardan biri Daily Motion'un yani en çok gösterim alan 2. video sitesininde kapatılıp kapatılmayacağıydı. Çünkü artık bu işin arkasında sadece amaçlı davaların değil, yavaş yavaş yurtdışı çıkış bağlantısı çok düşük olan TTNET'inde olmaya başladığını düşünmekteydim.
Yurtdışı çıkış bağlantılarını en çok sömüren, elbette sürekli görüntü indirilmesini sağlayan video siteleri ve yurdum kullanıcılarının da ne kadar çok bu siteleri kullandığı malum. Haliyle, yurtdışı çıkışını rahatlatmak isteyen TTNET, bu davaları açmadığı bilinse de çok büyük bir rahatlık sağladığı kesin. Şu anda sitede "Bu siteye erişim mahkeme kararıyla engellenmiştir" yazısı var. Yakın zamanda hangi videodan dolayı kapatıldığı belli olur.. Ama bildiğimiz birşey varsa, bu sansürcü tavrımızın kolay kolay bitmeyeceği şeklinde..
Erişim engeli bulunan Dailymotion'a bir şekilde ulaşmak isteyenler, basit bir DNS değişikliği ile siteye yeniden özgürce girebiliyor. DNS değişikliğinin nasıl yapıldığını öğrenmek için buraya tıklayın. Yazının devamını okuyun...
Herşey, geçen günlerde, Turkcell'in yaptığı açıklamalar ile başladı. İlk kez diğer operatörler ile kendini karşılaştıran Turkcell, yaptığı basın toplantısında en ucuz fiyatların kendisinde olduğunu iddia etti ve "Aylık Dakika Paketleri", "Süper Tarife", "Bizbize Kampus" tarifeleri ve "EvTurkcell" ile yeniliklere imza atarak bunu gerçekleştirdiklerini anlattı. Bu açıklamaları yapan, Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Lale Saral Develioğlu'nun videosu ShiftDelete'de yayınlandı ve bende burada sizler ile paylaşıyorum.
Bu videoda izleyecebileceğimiz son açıklamada rakipler, isimleri ve tarifeleriyle detaylı bir şekilde mercek altına alınıyor ve Turkcell’in verdiği cevap paylaşılıyor.
Videodan kısa bir süre sonra ise Vodafone cephesinden sert açıklamalar gelmiş. Kullanıma sunulan tarifeleri inceleyen Vodafone Türkiye Bireysel İşletme Bölüm Başkanı Engin Aksoy, "Tamamen tüketiciyi yanıltıcı nitelikte" açıklamasını yapmış. Aksoy; “Bugün hâkim operatör olan Turkcell, abonelerine şebeke içi tarifelerde düşük, şebeke dışı tarifelerde ise şebeke içi tarifenin 25 katına varan fiyatlar uygulayarak tekelleşmeyi desteklemektedir. Böylelikle bir yandan abonelerine en iyi fiyatı sunduğunu iddia ederken diğer yandan abonelerinin diğer operatörlerin müşterilerini, yani yaklaşık 30 milyon aboneyi aramasını zorlaştırmaktadır." şeklindeki açıklamalarıyla Turkcell'e ilk cevap veren olmuş. Bakalım gelecek günlerde, numara taşınabilirliği ve 3G'nin etkisiyle ne şekilde tartışmalar yaşanacak..
Fenerbahçe Avrupa'daki ilk maçından alnının akıyla ayrıldı. Herkesin gözüne çarpan noktalar ve dün yorum yapmayı düşündüğümü söylediğim noktalar aynı yerde kesişti. Çünkü zaten herkesin gözü onların üstündeydi ve üstüne düşenide sezon başındaki bir maça göre gayet iyi yaptılar. Gelelim ayrıntılara;
Bir kere herkesin gözüne çarpan en önemli nokta, Fenerbahçe takımının pres yaptığıydı. Takım, dönemin ilk maçı olması ve ağır antremanlardan çıkmış olmasına rağmen maç genelinde pres yaptı ve bu preste başarılı oldu. En uçtaki Güiza'dan defansın önündeki son pres yapması gereken adam dediğimiz Selçuk'a kadar herkes işini yaptı. Hatta inanmak istemeyebilirsiniz ama Alex bile!
Defans ise, daha önceki senelerde yaptığı gibi, takım pres yaparken geriye yaslanmadı ve kendini ileriye ittirerek takım savunmasına üst düzeyde katkı sağladı. Lugano ve Edu son derece dikkatliyken, Roberto Carlos ve Gökhan bindirmeleriyle rakibe büyük zorluk yaşattı.
Takımın en büyük transferi şu anda Aragones. Fenerbahçe'nin yıllardır istediği ve beklediği pres yapan takım özelliği, Güiza'nın hareketliliği ve Semih'in desteğiyle sağlanmışa benziyor. Bununla beraber Selçuk'un yalnız kalışı ise düşündürücü. Takımın sahaya diziliş düzeni 4'lü defans önünde Selçuk, önünde 3lü orta saha Uğur - Alex - Kazım, önünde Semih ve daha önünde Güiza. Beklentim ise Emre'nin Alex'in yerine monte olması ile Semih'in yedeğe çekilmesi, Alex'in Güiza'nın arkasında oynaması. Yani bir şekilde geçen sezonun farklı bir versiyonu. Aragones eşliğinde, İspanya Milli Takımı'nda görmeye alıştığımız serbest vuruş organizasyonları da takıma yerleşmiş. Bu pozisyonlardan birinde Kazım üst direği, Milli Takımımızın Almanya ile oynadığı maçta vurduğu yerin aynı noktasından vurdu. Bir diğer transfer Güiza, belli ki kuvvetli ve teknik bir oyuncu. Kezman'ın geçen sezon geldiğinden beri bilmem kaç maçta adam bile geçemezken, Güiza bu konuda başarılı olacağının sinyallerini verdi ve Kezman'dan daha iyi oyuncu olduğunu göstermeye çalıştı. Ancak Fenerbahçe'nin istediği santraforun biraz da hava toplarına hakimiyet kurması ihtiyacı olduğundan, bu noktada zayıflığı hissedildi. Sezon başı olduğundan fazla yüklenmemek lazım ama, sezon başlayasıya kadar kendisini toplaması en büyük isteğimiz.
Emre, stada ayak bastığında, beraber oturduğum insanların yarısı kendisini Tümer ile aynı kefeye koyuyor, hiçbir zaman tam yürekten oynamayacağını dile getiriyordu. Ama televizyondan gördüğüm kadarıyla, stadın büyük bir kısmı kendisine desteğini gösterdi ve sonuna kadar arkasında duracağını gösterdi. Kendisi oyuna girdikten sonra takım daha iştahlandı, daha derli toplu oynadı. Zaten yeteneği belli bir futbolcu olduğundan dolayı mutlaka işe yarayacaktır ama yanıda oturan fanatik bir taraftarın sözlerine kulak vermeli:
1-Kırmızı ayakkabıyı Kadıköy'de giymediği zaman 2- Galatasaray'a gol attığı zaman, hak ettiği değeri görmeye başlar..
Gecenin yıldızı ise, Zico ile Fatih Terim'in Fenerbahçe'ye hediyesi: Colin Kazım! Geçen sezon ilk oynamaya başladığında lakayıtlığından dolayı kabak tadı vermeye başlayan Kazım, Chelsea maçından itibaren inanılmaz bir çıkışta. Gerek Milli takımda Fatih Terim'in desteği ile çıktığı maçlar, gerek Fenerbahçe'de Zico zamanında oynadığı futbol, kendni geliştireceğinin sinyaliydi. Ama hiçkimse dün akşam oynadığı kadar oynamasını beklemiyordu. MTK takımı, her ne kadar gençlerden kurulu bir takım olsa bile, maç içinde 3 sol bek değiştirmek zorunda kaldı çünkü Kazım durduğu yerde durmadı. 1 şutu direkten geldi, her pozisyon rakibini geçti ve çok başarılı ortalar yaptı. Eğer ki bu oyununu sürdürebilirse Fenerbahçe'nin sezondaki en iyi transferi olur.
Deplasmandaki maçtada Fenerbahçe MTK'yi yener ve turu geçer. Yarın çekilecek kuradan gelecek rakiplerin en tehlikelisi Atletico Madrid. O maç Fenerbahçe'yi zorlayabilir ama diğer bütün rakipleri zorlanmadan geçer kanaatindeyim. Tabii büyük bir aksilik, sakatlık olmadığı sürece..
Unutmadan, Kazımcım, çıkar şu kırmızı ayakkabıları sende..
Yoğunluğum, bana ne Fenerbahçe'nin transferleri hakkında doğru düzgün yorum yapabilme imkanı verdi, ne de formalarını tanıtabilme, yorum yapabilme imkanı.. Oturdum az önce gördüğüm formaları bile inceleme ihtiyacı hissettim. Hatta baktım olacak gibi değil, sizlerle paylaşayım öncelikle dedim.
Çubuklu formanın yanında, Almanya formasına benzeyen beyaz üstü 2 ince lacivert şerit arasında kalın sarı şerit fazlasıyla dikkati çekip 1.liğe otururken, lacivert yakası yüzünden bozulmuş enine sarı beyaz çizgili Celtic'i andıran forma 2. liğe yerleşti. Sarı forma ise sonuncu, çubuklu elbette birinci. Ben, enine sarı beyaz çizgili formanın, seneye güncelleneceğini, beyaz yuvarlak yaka yapılacağını ve çizgilerin inceltileceğine can-ı gönülden inanıyorum. Demişti dersiniz! Bu bir pazarlama yöntemi:)
Ve transferler.. Vazgeçtim.. Bırakın bu akşam Güiza - Aragones ikilisini izleyeyim, ondan sonra yorumlarımı yapayım.. Neden Emre demiyorum, çünkü muhtemelen oynayamayacaktır.. Gelelim şimdilik MTK maçının ayrıntılarına
Avrupa kupalarındaki 143. sınavını MTK Budapeşte karşısında verecek olan Fenerbahçem, Avrupa arenasında bugüne kadar yaptığı 142 maçta, 47 galibiyet, 22 beraberlik ve 73 yenilgi almış. Bu maçlarda rakip fileleri 170 kez havalandırırken kalesinde ise 241 gol görmüş. Şükrü Saracoğlu Stadı’nda çıktığı son 12 Avrupa Kupası maçında 9 galibiyet elde ederken, 3 maçta eşitliği bozamamış. Fenerbahçem, Kadıköy’deki üst üste yaptığı son 6 Avrupa Kupası maçından da galibiyetle ayrıldı. Hatta sonuncusununda tadı damağımızda kaldı.. Neyse işallah bu sene en az aynı yerlere..
Yalnız şöyle bir durum var, Fenerbahçe, MTK ile oynadığı maçlarda daha tur atlayamadı.. Bunlar eskidendi belki, futbol istatistik oyunu değil belki ama, insanın sinirini bozmuyor değil.. 1963’te Kupa Galipleri Kupası 3. turunda ilk maçı 2-0 kaybedip, İstanbul’da 3-1 kazanmışız. O zamanki programa göre tur 3. maça kalmış. MTK, Roma’da oynanan 3. maçtan 1-0 galip ayrılarak tur atlamış. 1999’da UEFA Kupası’ndaki eşleşmede ise deplasmanda 0-0 berabere kaldıktan sonra MTK'ya Kadıköy’de 2-0 yenilerek elenmiş.
Bakalım bu gece neler olacak. Fenerbahçe sezonun ilk maçını yapıyor ve stadın tüm biletleri satılmış.. Yarın yorumları hep beraber yaparız artık..
Yılmaz Özdil döktürmüş yine bugün.. Birileri kalkıp bu terörün adını koymayalım diyerek belki başkasıdır diye kaçamak yol arıyor, diğeri kalkıp bunun adı belli alemi cihan duydu sen uyuyor musun lanetle bunları diyor. Yani sonuç olarak 18 kaybımızın cenazesinde bile birlikte olamaya çalışmayan "%67'nin bir temsilcisi" ve "%20'nin bir temsilcisi" var memleketimizde.. Bakın ne demiş..
***
"Ne malum PKK'nın işi olduğu?" "Üstlenmedi ki..." Ahali, Ergenekon’la Mergenekon’la kafayı bozdu; inanmak için "PKK’dan resmi açıklama" bekliyor! Yılbaşından beri kaç şehit var? 71. 22 Temmuz seçiminden beri? 132. Daha nasıl inandırsın PKK?
***
Sanki daha önceki yapılanlardan farklı bir düzen, daha farklı bir yapı söz konusu.. Daha önceki yapılan bombalamalardan ne farkı varsa... Önemli olan orası değil, birlik beraberliki uzlaşmanın yıkılmaz kalesi olacağız diyenlerin, en zor günde bile bunu başaramaması..
Son zamanlarda gördüğüm en güzel paragraflardan biri ise, yazının sonuna gelmiş. Eline sağlık Yılmaz Usta..
****
Tarikatlar cirit atıyor, din bezirgánları demokrasi kahramanı olmuş, Atatürk Hitler’e benzetiliyor, Humeyni’yle kıyaslanıyor, hapiste yatan kadını çıkarıp Meclis’e sokuyorlar, Genelkurmay Başkanı’nı içeri tıkmaya çalışıyorlar, PKK’nın katlettiği insanlarımız Karacaahmet’e sığmıyor, Avrupa hafriyatçıları almış balyozu kolonlarımıza kolonlarımıza vuruyor; bırak kıçımızdaki donu, faiz marifetiyle kanımızı emiyorlar, kanımızı... Ve her şey, alenen, kabak gibi, gözümüzün önünde oluyor.
İştcell, artık size konuştukça mil kazandırıyor, hatta ardından birde millerinizi kontör / dakikaya çevirmeye izin veriyor. Bunun yoluda gayet basit, İşTcell ve Miles&Smiles üyesiyseniz "MIL (Miles&Smiles no)" yazarak 5773'e yolluyorsunuz. Her ayki faturanızın 3 katı kadar Mil biriktiriyorsunuz. Yani 100 YTL'lik faturaya 300 Mil ekleniyor hesabınıza.. Kontürlü hat kullananlar ise, yüklediği kontürün yarısı kadar mili hesabına eklemiş oluyor. Burası olayın Turkcell kısmı. Şimdi gelelim bizim kullanabileceğimiz bölüme:) Kendi millerimizi de kontör / dakikaya çevirebiliyoruz. Pek insaflı bir çevirme olmasada, Miles&Smiles kartı olan, bugüne kadar uçtuğu millerini işleten, ama 3 yıl içinde kullanılması zorunlu millerini harcayacak kadar biriktiremeyen üyeler için gayet kullanışlı. Örneğin 2005 yılında uçtuğunuz uçuşun ardından bir miktar mil kazandınız. Bugüne kadar harcayamadınız ve bu miller 2008 yılı sona erdiğinde tarihe karışacak. Dolayısıyla bu milleri kontöre çevirmenin tam zamanı. Bu çevirim işlemi için yapmanız gerekenler Turkcell'in bu adresinde anlatılmış. Ben sadece buraya kontör alma kısmını yazıyorum, geriye kalan tüm ayrıntıları yukarıdaki adresten öğrenebilirsiniz..
Kampanyadan kontör/dakika kazanmak için geçerli diğer şartlar:
* Miles&Smiles üyesi tüm Turkcell'liler milleri ile, kendi Turkcell hattı ya da başka birine ait Turkcell hattı için mil karşılığı kontör veya dakika alabilirler. * Üyelik hesabından, her kontör için 15, her dakika için 40 mil düşülecektir. * Bir Turkcell'li Miles&Smiles üyesi, 1 ay içerisinde en az 250 kontör/100 dakika, en çok 1500 kontör/3000 dakika değerinde mili çevirebilir. her bir üye hem kontör hem dakika alabilir. * Kontör/dakika talebi sadece Miles & Smiles kartının tanımlı olduğu Turkcell hattı tarafından gerçekleştirilebilir. * Miles&Smiles kartının tanımlı olduğu Turkcell hattı tarafından istenilen Turkcell hattı için kontör/dakika yüklemesi gerçekleştirilebilir. * Hazır Kart'lılar için alınan kontörler, talebin Turkcell'e ulaşmasından sonra 24 saat içinde ilgili hatta yüklenecektir. Kontörler her yöne ve her servis için geçerli olacaktır. * Turkcell faturalı hatların dakika talepleri ise, ilgili hattın bir sonraki fatura dönemine yansıtılacak ve Turkcell'den Turkcell'e yapılacak aramalarda geçerli olacaktır. Kontörlerin kullanımı için herhangi bir zaman sınırı yoktur. Dakikaların ise yüklemenin yapıldığı tarihten itibaren en geç 3 (üç) fatura dönemi içinde kullanılması gereklidir. * Kampanya ile ilgili detaylı bilgi için 444 0 532 Turkcell Müşteri Hizmetleri'ne ya da 444 0 849 THY Çağrı Merkezi'ne ulaşabilirsiniz. * Turkcell ve THY, kampanya koşullarını önceden haber vermeksizin değiştirme haklarını saklı tutar.
Bundan bir kaç sene önce, NBA'de Ron Artest'ın tribünlere kadar tırmanarak giydirdiği amcaları görmüştük. Saha içindeki kavga saha dışına çıkmış, Ron Artest 72 maç yani 1 sezon ceza almıştı. Tabi o maçta 2 kişi 40 maç daha ceza aldı, toplamda 9 oyuncu 156 maç ceza almıştı. Tarih, 19 Kasım 2004tü..
Şimdi ise tarih 22 Temmuz 2008.. Bu sefer büyük kavga WNBA'de olmuş! Maçın bitimine 4.6 saniye kala, faul atışı yapıldığı sırada, rebound mücadelesine girmek isterken birbirine giren iki oyuncuyu ayırmaya çalışırken bu sefer olaya Coach Rick Mahorn dahil oldu ve WNBA'deki ilk smacı yapan Lisa Lesley'i ittirerek yere düşürdü ve saten karışan saha tmamen birbirine girdi. Bu tür kavgalar hep merak uyandırır, hadi buyrun izleyin:)
2008 - 2009 Sezonu Turkcell Süper Lig müsabakaları fikstür çekimi bugün yapıldı. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Olimpiyat Evinde gerçekleştirilen fikstür çekimlerinden, Turkcell Süper Lig fikstür çekimi saat 11.00'de başladı ve kısa süer içerisinde tamamlandı.
Yeni sezon Turkcell Süper Lig'de 22, 23 ve 24 Ağustos'ta, Bank Asya 1. Lig'de ise 31 Ağustos'ta yapılacak ilk hafta karşılaşmalarıyla başlayacak.
22 Ağustos'ta başlayacak olan Turkcell Süper Lig'in ilk yarısı 21 Aralık'ta bitecek ve ikinci yarı 23 Ocak'ta başlayacak. Turkcell Süper Lig'in 2008-2009 sezonu ise 31 Mayıs'ta oynanacak son hafta maçlarıyla sona erecek.
24.08.2008
1.HAFTA
31.08.2008
2.HAFTA
14.09.2008
3.HAFTA
SİVASSPOR
KAYSERİSPOR
BURSASPOR
GENÇLERBİRLİĞİ
GALATASARAY
ANTALYASPOR
HACETTEPE
BURSASPOR
BEŞİKTAŞ
KONYASPOR
GENÇLERBİRLİĞİ
ESKİŞEHİRSPOR
B.Ş BLDSPOR
ESKİŞEHİRSPOR
ANKARAGÜCÜ
TRABZONSPOR
GAZİANTEPSPOR
ANKARAGÜCÜ
GENÇLERBİRLİĞİ
KOCAELİSPOR
ANKARASPOR
GAZİANTEPSPOR
SİVASSPOR
BURSASPOR
GAZİANTEPSPOR
FENERBAHÇE
ESKİŞEHİRSPOR
HACETTEPE
HACETTEPE
FENERBAHÇE
TRABZONSPOR
ANKARASPOR
KOCAELİSPOR
SİVASSPOR
B.Ş BLDSPOR
ANKARASPOR
KONYASPOR
ANKARAGÜCÜ
KAYSERİSPOR
GALATASARAY
KONYASPOR
DENİZLİSPOR
ANTALYASPOR
BEŞİKTAŞ
FENERBAHÇE
B.Ş BLDSPOR
KAYSERİSPOR
KOCAELİSPOR
GALATASARAY
DENİZLİSPOR
DENİZLİSPOR
ANTALYASPOR
TRABZONSPOR
BEŞİKTAŞ
21.09.2008
4.HAFTA
28.09.2008
5.HAFTA
05.10.2008
6.HAFTA
ANKARASPOR
HACETTEPE
SİVASSPOR
FENERBAHÇE
ESKİŞEHİRSPOR
KOCAELİSPOR
ESKİŞEHİRSPOR
SİVASSPOR
KOCAELİSPOR
BURSASPOR
BURSASPOR
GALATASARAY
ANTALYASPOR
KONYASPOR
KAYSERİSPOR
ESKİŞEHİRSPOR
DENİZLİSPOR
B.Ş BLDSPOR
ANKARAGÜCÜ
B.Ş BLDSPOR
GALATASARAY
KONYASPOR
ANKARAGÜCÜ
GENÇLERBİRLİĞİ
FENERBAHÇE
GENÇLERBİRLİĞİ
GENÇLERBİRLİĞİ
ANKARASPOR
ANKARASPOR
SİVASSPOR
BURSASPOR
KAYSERİSPOR
HACETTEPE
ANKARAGÜCÜ
FENERBAHÇE
KAYSERİSPOR
KOCAELİSPOR
GALATASARAY
B.Ş BLDSPOR
BEŞİKTAŞ
KONYASPOR
TRABZONSPOR
BEŞİKTAŞ
GAZİANTEPSPOR
GAZİANTEPSPOR
DENİZLİSPOR
ANTALYASPOR
GAZİANTEPSPOR
DENİZLİSPOR
TRABZONSPOR
TRABZONSPOR
ANTALYASPOR
BEŞİKTAŞ
HACETTEPE
19.10.2008
7.HAFTA
26.10.2008
8.HAFTA
02.11.2008
9.HAFTA
SİVASSPOR
ANKARAGÜCÜ
DENİZLİSPOR
GENÇLERBİRLİĞİ
HACETTEPE
KONYASPOR
B.Ş BLDSPOR
ANTALYASPOR
ANKARASPOR
KOCAELİSPOR
ESKİŞEHİRSPOR
FENERBAHÇE
BURSASPOR
ESKİŞEHİRSPOR
ANTALYASPOR
HACETTEPE
KAYSERİSPOR
BEŞİKTAŞ
GENÇLERBİRLİĞİ
BEŞİKTAŞ
ANKARAGÜCÜ
KAYSERİSPOR
SİVASSPOR
DENİZLİSPOR
HACETTEPE
DENİZLİSPOR
FENERBAHÇE
BURSASPOR
GENÇLERBİRLİĞİ
ANTALYASPOR
GAZİANTEPSPOR
KONYASPOR
ESKİŞEHİRSPOR
GALATASARAY
B.Ş BLDSPOR
TRABZONSPOR
KOCAELİSPOR
FENERBAHÇE
TRABZONSPOR
GAZİANTEPSPOR
BURSASPOR
ANKARASPOR
KAYSERİSPOR
ANKARASPOR
KONYASPOR
B.Ş BLDSPOR
KOCAELİSPOR
ANKARAGÜCÜ
GALATASARAY
TRABZONSPOR
BEŞİKTAŞ
SİVASSPOR
GALATASARAY
GAZİANTEPSPOR
09.11.2008
10.HAFTA
16.11.2008
11.HAFTA
23.11.2008
12.HAFTA
KONYASPOR
GENÇLERBİRLİĞİ
ESKİŞEHİRSPOR
ANKARAGÜCÜ
GAZİANTEPSPOR
GENÇLERBİRLİĞİ
BEŞİKTAŞ KOCAELİSPOR
BURSASPOR
BEŞİKTAŞ
KONYASPOR
KAYSERİSPOR
DENİZLİSPOR
KAYSERİSPOR
GALATASARAY
B.Ş BLDSPOR
BEŞİKTAŞ
ESKİŞEHİRSPOR
ANKARAGÜCÜ
BURSASPOR
SİVASSPOR
KONYASPOR
DENİZLİSPOR
BURSASPOR
ANKARASPOR
ESKİŞEHİRSPOR
GENÇLERBİRLİĞİ
TRABZONSPOR
ANKARAGÜCÜ
FENERBAHÇE
FENERBAHÇE
GALATASARAY
HACETTEPE
GAZİANTEPSPOR
ANKARASPOR
GALATASARAY
GAZİANTEPSPOR
B.Ş BLDSPOR
FENERBAHÇE
ANKARASPOR
B.Ş BLDSPOR
HACETTEPE
TRABZONSPOR
HACETTEPE
KOCAELİSPOR
DENİZLİSPOR
TRABZONSPOR
SİVASSPOR
ANTALYASPOR
SİVASSPOR
KAYSERİSPOR
ANTALYASPOR
ANTALYASPOR
KOCAELİSPOR
30.11.2008
13.HAFTA
07.12.2008
14.HAFTA
14.12.2008
15.HAFTA
SİVASSPOR
GAZİANTEPSPOR
HACETTEPE
GENÇLERBİRLİĞİ
SİVASSPOR
HACETTEPE
BURSASPOR
ANTALYASPOR
B.Ş BLDSPOR
SİVASSPOR
FENERBAHÇE
ANTALYASPOR
KOCAELİSPOR
KONYASPOR
BEŞİKTAŞ
ANKARASPOR
KOCAELİSPOR
GAZİANTEPSPOR
GENÇLERBİRLİĞİ
B.Ş BLDSPOR
DENİZLİSPOR
FENERBAHÇE
GENÇLERBİRLİĞİ
GALATASARAY
ANKARASPOR
ANKARAGÜCÜ
ANKARAGÜCÜ
GALATASARAY
ANKARASPOR
DENİZLİSPOR
FENERBAHÇE
BEŞİKTAŞ
GAZİANTEPSPOR
KAYSERİSPOR
ESKİŞEHİRSPOR
KONYASPOR
ESKİŞEHİRSPOR
DENİZLİSPOR
TRABZONSPOR
KOCAELİSPOR
BURSASPOR
TRABZONSPOR
KAYSERİSPOR
TRABZONSPOR
KONYASPOR
BURSASPOR
KAYSERİSPOR
B.Ş BLDSPOR
GALATASARAY
HACETTEPE
ANTALYASPOR
ESKİŞEHİRSPOR
BEŞİKTAŞ
ANKARAGÜCÜ
21.12.2008
16.HAFTA
25.01.2009
17.HAFTA
B.Ş BLDSPOR
KOCAELİSPOR
SİVASSPOR
GALATASARAY
KONYASPOR
FENERBAHÇE
ESKİŞEHİRSPOR
GAZİANTEPSPOR
GALATASARAY
BEŞİKTAŞ
KAYSERİSPOR
GENÇLERBİRLİĞİ
DENİZLİSPOR
ANKARAGÜCÜ
ANKARAGÜCÜ
ANTALYASPOR
GENÇLERBİRLİĞİ
SİVASSPOR
ANKARASPOR
KONYASPOR
HACETTEPE
KAYSERİSPOR
FENERBAHÇE
TRABZONSPOR
GAZİANTEPSPOR
BURSASPOR
BURSASPOR
B.Ş BLDSPOR
TRABZONSPOR
ESKİŞEHİRSPOR
KOCAELİSPOR
HACETTEPE
ANTALYASPOR
ANKARASPOR
BEŞİKTAŞ
DENİZLİSPOR
6 Eylül, 10 Eylül, 11 Ekim, 15 Ekim, 28 Mart ve 1 Nisan tarihlerinde 2008-2009 sezonu içerisinde Türkiye'nin Dünya Kupası eleme maçları oynanacak.
İLK BÜYÜK MAÇ TRABZONSPOR İLE BEŞİKTAŞ ARASINDA
Trabzonspor ile Beşiktaş ligin 3. haftasında Avni Aker'de karşılaşacak. 7. hafta Ali Sami Yen'de Galatasaray ile Trabzonspor karşı karşıya gelecek. İlk yarının son haftasında (17) ise Fenerbahçe ile Trabzonspor karşılaşacak.
Not: Hacettepe, Gençlerbirliği Oftaş Kulübünün yeni adıdır.. Kaynak: Habertürk
Bu satırları 1 haftadır zaten her yerde görüyorsunuz.. Melih Gökçek, ısrarla ODTÜ'yü yıkarım diyor, ODTÜ Rektörü'de 1962'de yapılan binaları mı yıkacaksın şeklinde açıklamalarıyla konuya katıkıda bulunuyor. Dün akşam olaylara daha fazla uzak kalamayan Habertürk, canlı yayında ikisini buluşturuyor ve hepinizin bildiği tartışmalar yaşanıyor. Video görüntüleri Habertürk'ün şu adresinde. İşte Melih Gökçek 45 kaçak bina varmış demiş, 1.8 Trilyon ceza kesmiş. Ama bu yapılar, kanunlara daha önce uygunmuş, yeni çıkarılan yasayla kaçak durumuna düşmüş falan. Konu ayrıntısız şekilde bu. Benim en fazla merak ettiğim, meşhur ODTÜ öğrencilerinin ne tepki vereceğiydi.. Ve ses geldi..
Ses, ODTÜ'lü öğrencilerden "Gerekirse ODTÜ'yü yıkarım" diyen Melih Gökçek'e karşı. Protesto için yarın saat 16.00’da ODTÜ postanesinin önündeki kavşakta 5 dakika yere yatma eylemi yapacaklarını açıklamışlar ve bunun için bir platform kurmuşlar.
"ODTÜ’yü yıkmak Güven-Özveri-Tecrübe İster" adı ile oluşturulan platform tarafından yapılan bu açıklamada, Gökçek’e tepki göstermişler. “Elinde sürahi ile şov yapan Melih Gökçek’i ve yandaşlarını, iş makineleriyle ODTÜ’ye bekliyoruz?" denilen açıklamada şunlarıda üstüne eklemişler;
“Herhangi bir siyasi partinin, örgütün ya da fraksiyonun birer mensubu olarak değil, ODTÜ’yü seven ve bu bağlamda ’üniversite’ düşüncesine sahip çıkan, bir cağı yarım asıra sığdırmış ODTÜ tarihinin ve ODTÜ Ruhu’nun birleştirici devrimciliğine inanan ve bu bağlamda diğer üniversitelerdeki dostlara ve Türkiye’ye anlamlı bir mesaj vermek istiyoruz..
Bu buluşmada, herhangi bir siyasi partinin, örgütün ya da bir başka oluşumun bayrağının, flamasının ya da pankartının getirilmemesini önemle rica ediyoruz. Sayıları 100 bini bulan ODTÜ öğrencilerine, mezunlarına, çalışanlarına ve ODTÜ’yü yalnız bırakmayan herkese, kalbi gençlikle çarpan herkese, ODTÜ’den selam olsun!"
Yazmaya başladığım ilk günden bu yana benim için en eğlenceli bölüm Yurdum İnsanı bölümü.. Yurdumun her bölgesinden sivri zeka örnekleri fışkırıyor, hayat görüşünü yansıtıyor.. Çok kafası çalışıyor memleketimizin, her duruma bir çözüm.. Buyrun bir örnek daha.. Eminim ki yeri değişmiştir firmanında, böyle bir çözüm bulmuştur..
Hayat bazen gerçekten acımasız oluyor değil mi.. Deivid'in yaşadıkları da hayatın soldan kalktığı günlerden birine denk gelen bir kişinin nelerle karşılaşabileceğine malesef çok güzel bir örnek.. Hayat, Brezilyalısına, Türküne, zenginine, fakirine bakmadan ince ince gösteriyor kendini..
Önce ayağı kırıldı, sonra annesini kaybetti... Son iki gün içinde Fenerbahçe kampında yürek yakan dramlar yaşandı. İlk acıyı arkadaşlarının sıcak ilgisi ile atlatmaya çalışan Brezilyalı futbolcunun gece yarısı telefonu çaldı.. Arayan kişi, “Annen öldü” dedi, konuşamadı, telefonu kapattı..
Olayı öğrenen Alex, Roberto Carlos, Volkan, Semih, Lugano, Edu ve bütün takım arkadaşları odasına geldiler. Deivid ağlıyordu. Onların da gözleri doldu. Kapı açıldı, içeriye Aragones girdi. Gördüğü tablo karşısında o da duygulandı. Deivid’in saçını okşadı, sonra da futbolculara dönerek, “Biz bir aileyiz. İyi günde de, kötü günde birbirimizin yanında olacağız” dedi. Arkasından da Volkan Ballı’ya şu talimatı verdi:
“Deivid Brezilya’ya gidecek. Yanında da kulübü, bizleri temsilen bir kişi olsun. Hemen uçak biletlerini alın!”
Tercüman Mahmut’un Deivid’le birlikte gitmesine karar verildi. Sabah bavullar hazırlandı. Münih’te ameliyatını yapan doktor arandı. Durum anlatıldı. Doktorlar, “Gitmesin.. 15 saat uçak yolculuğu ameliyatlı ayağında ödem yapar, Appiah gibi mboli olabilir” deyince kampta ikinci bir şok yaşandı..
Bu durum Brezilyalı futbolcuya nasıl anlatılacaktı.
Önce Alex yanına gitti; “Zor günler geçiriyorsun. Annenin cenazesine gitmeni biz de çok istiyoruz. Ama doktorlar izin vermiyor. Futbol hayatın sona erebilir. Kararı sen ver” dedi.
Deivid bir kez daha yıkıldı. Arkadaşları teselli ederken, doktorlarla bir kez de kendisi konuştu. Aynı sözleri duyunca, Brezilya’ya telefon etti ve “gelemeyeceğini” söyledi.. Yazının devamını okuyun...
"Fransa'da "Akdeniz İçin Birlik" zirvesine katılan bazı hükümet ve Devlet Başkanlarının eşleri zirveye damgasını vurdu." Bir gazete başlığı olduğu ne kadar belli değil mi? Hatta Hürriyet'te bu yazının olduğunu söylersem hiçde şaşırmazsınız.. Evet aynen o şekilde.. Ama ne kadar haklı olduklarınıda birazdan fotoğraflarda görücez..
Fransa'da 14 Temmuz ulusal gün kutlamaları da başkent Paris'in Champs-Elysees meydanında düzenlenen askeri geçit töreniyle başlamış. Askeri geçit törenine, 13 Temmuz'da düzenlenen "Akdeniz İçin Birlik" zirvesine katılan bazı hükümet ve devlet başkanları da katılmış. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Filistin Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, töreni Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile şeref tribününden izleyen liderler arasında yer almış. Bende bu liderlerin, eşleri ile çekildiği fotoğraflardan bir demet sunmak istedim sizlere..
İlk sırada Başbakan ve Eşi yer alıyor... Ardında Suriye'nin Devlet Başkanı, Fransa'nın Cumhurbaşkanı, Yunanistan Başbakanı, Katar Emiri, Slovenya Başbakanı ve İsviçre Başbakanı eşleriyle beraber yer alıyor. Bulabildiğim fotoğraflar bunlar. Sırayla bütün fotoğraflara bakmanızı istiyorum. Küreselleşen dünyada, her gün gelişen, her gün enflasyonu düşen, her gün daha da çağdaşlaşan, her gün batıya bir adım daha yaklaşan Türkiye resmi mi var karşınızda? Yoksa sizce başka birşey mi..
Tayyip Erdoğan - Emine Erdoğan
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve eşi
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Eşi Carla Bruni
Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis ve Eşi
Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Khalifa Al-Thani ve eşi Mozah Bint-Nasser Al-Missned
Bir süredir çok sevdiğim uzun uzun yazılar yazmaktan uzak kaldım malesef.. Gerek iş yoğunluğu, gerek yüksek lisans final ve ödevleri, sivil toplum kuruluşlarındaki görevlerim beni bu hale soktu. Gerçekten bir görevi üstlenmişseniz, başarıya ulaşasıya kadar bazı şeylerden feragat etmeniz gerekebiliyor ve bu feragat ettiğiniz şeylerin ağırlığı ne kadar çoksa, başarınızın yoğunluğuda o kadar artıyor.. Buda, hayatın bizi sürüklemesini değil, bizim hayatımızı istediğimiz yöne sokmamızı sağlıyor..
Kısa bir girizgahtan sonra, bu aralar, yapmayı özlediğim şeyleri yapan, yazdığım yazılar doğrultusunda yazan, kafama çok yatkın işler yapan çeşitli bloglar keşfettim, sürekli kaçırmadan bu blogları okuyor, takıldığım online menajerlik oyununu oynuyor ve kişisel işlerimi halletmeye çalışıyorum.. Mesela;
Haute Couture.. Gündeme dair eleştirel yazılar, Fenerbahçe ve Spor içerikli yazılar ile niceleri.. Deli Profesör.. Bloga girdiğinizde ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız..:) Aceto Balsamico.. Türkiye'nin 1 numaralı Futbol Blogu.. Başlıcaları bunlar.. Sanırım, yazmaktan daha çok takip etmeye başlayınca insan, takip ettiklerinide paylaşmak istiyor..
Bu arada, Emre sağolsun, yeni yorum sisteminide sonunda entegre etti bloga.. Artık yazılarımızın altında yorum yapma kutusu otomatik olarak çıkıyor.. Yorum yapmayı daha çok teşvik eden bir eklenti olduğundan kullanmak istiyordum, oda hallolmuş oldu.. Ellerine sağlık Emrecim..
Ve artık başlığın gerektirdiği video.. Hakemin biri, maçın ikinci devresine oyuncular çıkmadan önce çıkıp, bu şekilde hareketler sergilerse sizin tepkiniz ne olurdu ki.. Benim için, amatör küme maçında A takımı 12-0 galipken ve B takımı korner kullanırken, kornerden gelen topa mükemmel bir vole yapıştıran ve gol atan hakemden daha takdir edilesi bir hareket değil ama, yinede baya etkileyici.. 2 numaraya kendisini koydum..:)
Heroes, 2. sezonundan sonra uzunca bir süredir kayıplarda, bekletiyor bizi.. Ha bu gün yayınlanacak ha şu gün yayınlanacak derken, 3. Sezon fragmanları dönmeye başlamış. Ama o fragmanlardaki tarih ancak Sonbahar'da yayına gireceğini gösteriyor dizinin: 22 Eylül 2008.. Çekimlerini, görüntülerini, Youtube ve Daily Motion'dan izleyebiliyoruz ancak, yeni fragmanlarını yeni yeni görmeye başlıyoruz.. Özlemişsinizdir, buyrun..
Dün çeşitli yerlerde okuduğum bu haber, Fenerbahçe'nin nasıl yükselen bir değer olduğunu, maddi açıdan nerelerde olduğunu ve bir futbolcuya 15 Milyon Euro verebilmesinin gayet normal olduğunu belgeleyen bir haberdi. Fenerbahçe, hisse senetlerinin 1 ayda %100'e yakın prim yapmasıyla, 2 Milyar Dolar sınırını aşarak inanılması güç bir noktaya bayrağını dikti: Dünyanın En Değerli Kulüpleri Listesi'nin Zirvesine.. Ayrıntıları, Vatan Gazetesi'nin ekteki haberine inceleyebilir, üstüne yorum yapabiliriz. Ama bu, gerçek bir başarı öyküsünün sadece başlangıç noktasıdır. Artık ekonomik refahtan sonra sıra, sportif başarıdır.. Gerek Avrupa Şampiyonu takımın teknik direktörünü, gerek İspanya Ligi'nin gol kralını transfer eden Fenerbahçe, artık belirli aşamaları yakalamış ve daha da yükselmeye çalışan bir görüntü çizmektedir. Herkesin kabul ettiği bir nokta varsa, Fenerbahçe ekonomik düzenini oturttuktan sonra, sportif başarının da zamanla kendisni bulacağıdır.
Hisse senetleri son 1 ayda yüzde 100'e yakın prim yapan Fenerbahçe, 2 milyar 32 milyon dolarlık piyasa fiyatı ile dünyanın en değerli futbol kulübü ünvanını ele geçirdi.
Vatan Gazetesi'nin 9 Temmuz tarihli sayısında yer alan habere göre; Manchester United 1.8 milyar dolar, Real Madrid ise 1.3 milyar dolarlık değeri ile Fenerbahçe'yi yakalayamadı. Kanarya'nın rakipleri Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor'un toplam değeri ise ancak 433 milyon dolar ediyor
Takımın başına EURO 2008'in şampiyonu İspanya'nın teknik direktörü Aragones'i getirerek tüm dünyada ses getiren Fenerbahçe, borsada da tarih yazıyor. İMKB, global sarsıntı ve iç siyasi belirsizlikle zor günler geçirirken Fenerbahçe hisseleri rekor üstüne rekor kırıyor.
Dün de yüzde 13.64 yükselerek 100 YTL ile tarihi zirvesine çıkan Fenerbahçe'nin piyasa değeri 2 milyar doları aştı ve borsanın en değerli 22'nci şirketi oldu. İMKB'nin yüzde 8.19 gerilediği 19 Haziran tarihinden bu yana ise Fenerbahçe hisselerindeki yükseliş yüzde 74'e ulaştı.
2004 yılında 200 milyon dolar piyasa değeri ile halka açıklan Fenerbahçe'nin piyasa değeri böylece 4 yılda 10'a katlanmış oldu. Mali yapısı gelirlerden oluşan ve yatırımcısına yüksek temettü vaadeden Fenerbahçe hisseleri yabancı yatırımcıların da gözdesi. Öyleki yüzde 15'i halka açık olan Fenerbahçe'nin hisselerinin yüzde 82'si yabancıların hesabında bulunuyor.
F/K'sı borsanın 7 katı
Başta Fenerbahçe olmak üzere futbol kulübü hisselerinde yaşanan yükselişin özellikle futbol kulüplerinin vergilerinin sıfırlanabileceği yönündeki haberlerin etkili olduğu söyleniyor. Ancak uzmanlar, söylentilere göre yatırım yapılmaması konusunda yatırımcıları uyarıyor.
Özellikle hisselerin “ucuz” olup olmadığının bir göstergesi olan fiyat/kazanç (F/K) oranının Fenerbahçe hisselerinde 51'e ulaştığına dikkat çekiliyor. Borsanın ortalama F/K'sı ise 7.44 seviyelerinde bulunuyor. Diğer kulüp hisselerinde de yükseliş sürüyor. Beşiktaş hisseleri dün yüzde 8.57, Galatasaray hisseleri ise yüzde 6.11 değer kazandı. Borsanın yüzde 8.19 düştüğü 19 Haziran'dan bu yana ise Trabzon hisseleri yüzde 24.6, Galatasaray hisseleri yüzde 8.59, Beşiktaş hisseleri ise yüzde 26.07 arttı.
Manchester United'ı da Real Madrid'i de Barcelona'yı da solladı
Kulüp Piyasa değeri
Fenerbahçe 2.032 Manchester United 1.800 Real Madrid 1.285 Arsenal 1.200 Liverpool 1.050 Bayern Munich 917 AC Milan 798 Barcelona 784 Chelsea 764 Juventus 510 Shalke 04 470 Trabzonspor 318 Galatasaray 229 Beşiktaş 86 Yazının devamını okuyun...
Ben bu şekilde olaylar olsaydı neler olacağını düşünemiyorum bile.. Güzel bir ters açı olmuş Fatih Altaylı'nınki..
Ergenekon Soruştarması’ndaki suçlamaların bir benzeri daha önce açılan bir davanın iddianamesinde yer almıştı. Fethullah Gülen, terör örgütü kurmakla suçlanmıştı. Ergenekon soruşturmasında kullanılan yöntemleri neredeyse alkışlayanlara bir kaç sorum olacak. Fethullah Gülen ve cemaati ile ilgili yürütülen soruşturma aynı Ergenekon soruşturmasındaki yöntemlerle yapılsaydı. Yani soruşturma kapsamında, iddianame oluşturulmadan önce bazı Emniyet Müdürleri aylarca tutuklu kalsaydı. Emniyet İstihbarat Daires Başkanı gözaltına alınsa, evinde ve işyerinde bulunan belgeler basını dağıtılsa, belki de görevi gereği elinde tuttuğu belgeler suç isnadı olsaydı. Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı gözaltına alınsaydı. Hüseyin Gülerce tutuklanıp cezaevine koyulsaydı. İhsan Kalkavan, Türkiye Cumhuriyeti aleyhine bir organizasyonun finansörü olduğu iddiasıyla koyulduğu cezaevinde hastalansaydı. Samanyolu TV, Kanaltürk programcıları gece yarıları evlerinden alınıp sorgulansaydı. Cemaatin önde gelenlerinin telefon konuşmaları basında sayfa sayfa yazılsaydı. Bunların banka kayıtları ortalıkta haber olsaydı. Bütün bu kişiler aylar hatta yıllarca daha iddianame hazırlanmadan cezaevinde yatsaydı. Bunların ordudaki uzantısı olduğu iddiasıyla bazı askerler tutuklanıp vatana ihanetten yargı önüne çıkarılsaydı. Acaba Ergenekon Operasyonu'nun yapılış biçimine kayıtsız şartsız destek verenler o zaman ne derlerdi. Yazının devamını okuyun...
Bütün iPhone meraklıları 11 Temmuz'u bekliyor. Steve Jobs'un açıklamasının ardından gözler elbette bu tarihe çevrildi. Çünkü 11 Temmuz'da, iPhone, bütün Apple Store'larda satışa sunulacak.
İlk tanıtıldığı günden itibaren, ayrıntıları konuşuldu, tartışıldı, eksileri artıları konuşuldu ama hiç bir görüntüsü incelemeye alınamadı, çünkü ortalıklarda yoktu. Ama elime yeni gelen mail, bu durumu biraz farklılaştırmış oldu.
Apple'ın resmi sitesinde, iPhone 3G'nin özelliklerini anlatan bir video yayınlandı biraz önce. iPhone - A Guided Tour adlı bölümde yayınlanan video'nun ufak boyutu 101 mb, büyük boyutlusu ise 318 mb. Arasındaki fark sadece çözünürlük farkı. 11 Temmuz çıkmadan önce incelemek isteyenelr için çok güzel bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Buyrun buradan yakın.. Yazının devamını okuyun...
